Osmanlı Beyliği 14. yüzyıl başında Ortaçağ dünyasının karanlık deniziyle tanıştı. Venedik ve Cenevizlilerle yapılan savaşlar, Rumeli fütuhatı, ilk tersânelerin kuruluşu bu dönemde gerçekleşti. İstanbul’un fethi Beylikten İmparatorluğa geçiş sürecini noktalarken, Akdeniz ve Karadeniz’i siyasi coğrafyada birleştirecek güçlü bir donanmanın da temelleri atıldı. Rönesans’ın sonlarında korsanlığın etkisi azaldı ve Barbaros Hayreddîn Paşa’nın kişiliğinde Osmanlı denizciliği altın çağını yaşadı. Yeni Dünya’nın keşfi denizcilik dünyasında devrim yapmıştı. Osmanlı Donanmasının Seyir Defteri: Gemiler, Efsaneler, Denizciler sergisi, birbiriyle bütünleşen üç farklı deniz mitolojisini iç içe geçiriyor. Osmanlı denizcilik tarihinin zihinlere kazınmış gemileri, katıldıkları savaşlar ve bu savaşlarda efsaneleşen kahramanlar, tarihsel boyutuyla uygarlık sahnesinde yerlerini alıyorlar. Kurgunun merkezinde geleneksel denizcilik anlayışından modern denizciliğe geçişin olağanüstü serüveni var. İktidar arzuları, yıkılan tahtlar ve insanın kendi kaderini denizle özdeşleştirmesi bu serüvenin ardındaki belki de en eski öykü. Günümüze miras kalmış 16. yüzyıl Osmanlı kadırgasından Yavuz zırhlısına uzanan bir tarihin köşe taşları, denizcilerin anılarıyla yeniden günışığına çıkıyor. ---- Ottoman Principality was intro-duced to the dark sea of the Middle Ages in early 14th century. The battles with the Venetians and the Genoese, conquests in Rumelia, and the establishment of the first shipyards all took place during this period. As the conquest of İstanbul marked the end of the period of transition from Principality to Empire, the foundations of a strong navy that would unite the Mediterranean and the Black Sea over a political geography were laid. The power of the corsairs diminished by the end of the Renaissance; Barbaros Hayreddîn Pasha personified the golden age of Ottoman sea power. The Logbook of the Ottoman Navy: Ships, Legends, Sailors exhibition intertwined three distinct, yet integrated mythologies of the sea. The imprint of the ships in Ottoman seafaring history, the battles they were engaged in and the heroes who became legendary in these battles assume their places on the stage of civilization in their historic magnitude. At the center of the construct lies the extraordinary adventure of the transition from traditional to modern seafaring methods. The quest for power, the demolished thrones and man's identification of his fate with the sea is perhaps the oldest story behind this adventure. The cornerstones of a long history that extends from the legacy of a 16th-century Ottoman galley to the battlecruiser Yavuz, is once again brought to the light of day through the memories of seamen.